Cherreads

Chapter 8 - GÜNDÜZÜN KARANLIĞI

(Azra'nın Anlatımından devam )

Sabah güneş penceremden sızdığında içimde küçük bir rahatlama oldu. Gündüz… dedim. Artık güvendeyim.

Ama daha dışarı adımımı atar atmaz anladım ki yanılmışım.

Üniversiteye doğru yürürken kalabalık sokaklarda bile yalnız hissediyordum. Çevremden geçen onlarca insanın sesi, kahkahaları, telefon konuşmaları… hepsi bana uzak, bana yabancıydı. Benim dünyamda tek bir şey vardı: o görünmez bakışların ağırlığı.

Sınıfa girdiğimde Elif hemen fark etti.

"Azra, senin yüzün bembeyaz olmuş. Hasta gibisin."

"Yok, sadece uykusuzum." diye geçiştirdim.

Ama aslında uykusuz değildim. Gözlerimi kapattığımda da uyanıkken olduğu gibi o gölgeyi hissediyordum.

Dersin ortasında, elimdeki kalem titriyordu. Defterime bir cümle yazdım, sonra fark ettim ki defterim boyunca aynı kelimeyi tekrar etmişim: biri… biri… biri…

Öğle arasında bahçeye çıktım. Hava güneşliydi. İnsanlar çimlere yayılmış, kahve içiyor, sohbet ediyordu. Ben bir ağacın dibine oturup kitap açtım. Ama kelimeler gözümde dans ediyordu, hiçbirini seçemiyordum. Çünkü yine o duyguyu hissettim: bir yerlerden izleniyordum.

Başımı kaldırıp etrafa baktım. Ağaçların gölgeleri, kalabalığın hareketliliği… her şey normaldi. Ama normal görünmesi içimi rahatlatmadı, aksine daha çok korkuttu.

Tam o sırada telefonum titredi. Ekrana baktım: bilinmeyen bir numara.

Mesaj sadece bir cümleydi:

"Gece eve yalnız dönme."

Damarlarımdaki kan dondu. Parmaklarımın arasından telefon kayacak sandım. Kalbim hızlandı, nefesim kesildi.

Kim?

Beni kim uyarıyor? Yoksa tehdit mi ediyor?

Ve… nasıl oluyor da nerede olduğumu biliyor?

Etrafıma daha dikkatle bakmaya başladım. Kalabalık gürültüsü artık bana güven vermiyordu. İnsanların yüzleri bulanıklaştı, ama uzaklarda bir gölge netleşti: siyah giyimli biri ağacın dibinde durmuştu. Bir an göz göze geldik gibi oldu. Sonra bir öğrenci araya girince kayboldu.

Ayağa kalktım, defterim kucağımdan yere düştü. Eğilip almadım bile. Yalnızca oradan uzaklaştım.

O an fark ettim:

Karanlık sadece gecede değilmiş. Gündüz bile beni buluyordu.

Ve ben, artık ne eve dönmekten, ne de dışarıda kalmaktan emindim.

---

More Chapters