Cherreads

Chapter 7 - UYKUSUZ GECELER

(Azra'nın Anlatımı)

O gece gözlerimi kapatamadım. Perdeleri çekmeme rağmen dışarıda birinin beni izlediğine dair his içimde kök salmıştı. Her gölge, her çıtırtı, zihnimde büyüyordu.

"Belki sadece hayal…" diye kendimi kandırmaya çalıştım. Ama kalbim bana inatla başka bir şey söylüyordu: Orada biri vardı.

Sabah uyandığımda gözlerim şişmişti. Okula gitmek için hazırlanırken aynada kendime baktım. Tanımadığım bir yüzle karşılaştım: Yorgun, tedirgin, sürekli arkasına bakan bir Azra.

Üniversite yolunda kalabalık vardı ama ben yine yalnız hissediyordum. Her adımda omuzlarımda görünmez bir bakış vardı sanki. Kalabalık içindeydim, ama tek başıma.

Ders sırasında hoca tahtada bir şeyler anlatıyordu. Ben defterime bakıyordum ama hiçbir şey yazamıyordum. Ellerim titriyordu. Yanımda oturan Elif dirseğiyle dürttü.

"İyi misin?" diye fısıldadı.

Gülümsemeye çalıştım. "Uykusuzum sadece." dedim.

Ama içimden geçen şuydu: Sana nasıl anlatayım ki? Geceleri biri beni izliyor olabilir. Delirdiğimi düşüneceksin.

O an pencereden dışarı baktım. Bahçede, bir ağacın gölgesinde siyah bir araba vardı. Sadece birkaç saniye gördüm. Sonra kayboldu.

Yüreğim ağzıma geldi. Acaba gerçekten orada mıydı, yoksa gözlerim bana oyun mu oynuyordu?

Günün geri kalanı boyunca dikkatimi hiçbir şeye veremedim. Arkadaşlarım gülerken, ben sürekli etrafa bakıyordum. Sanki gölgeler adımlarımı izliyordu.

O gece yatağa girdiğimde, yorgunluktan bayılacak gibiydim. Ama gözlerimi kapatır kapatmaz yine aynı duygu: perdelerin arkasında, karanlığın içinde bir çift göz.

Uyumadan önce kendi kendime söz verdim: Ya bu hisle yaşamayı öğreneceğim ya da gerçeği bulacağım.

---

8. Bölüm – Gündüzün Karanlığı (Azra'nın Anlatımı)

Ertesi gün güneşliydi. "Bugün farklı olacak." diye düşündüm. Güneşin ışığına güveniyordum.

Ama yanılmışım.

Kütüphaneden çıkarken değil, bu defa kampüsün tam ortasında hissettim o bakışları. İnsanların arasında yürürken bile yalnızca bana odaklanmış gözler vardı sanki. Kalabalık içinde kaybolmam gerekiyordu, ama ben daha çok görünür hissediyordum.

Elif yanıma geldi, koluma girdi. "Azra, sen birkaç gündür tuhafsın. Bana bir şey mi anlatmıyorsun?"

Gülümseyip başımı salladım. "Yorgunum sadece."

Ama yalanım boğazıma düğümlendi. Eğer doğruyu söylesem inanır mıydı?

Bahçede otururken defterime notlar alıyormuş gibi yaptım, ama aslında çevreme bakıyordum. Ağaçların arasında bir gölge hareket etti. Siyah giyimli biriydi sanki. Gözlerimi kırptım, kayboldu.

"Hayal görüyorum." dedim kendi kendime. Ama o an telefonum titredi. Ekrana baktım: bilinmeyen bir numara.

Arama değil, mesaj gelmişti.

Tek bir cümle yazıyordu:

"Gece eve yalnız dönme."

Telefonu elimden düşürüyordum az kalsın. Ellerim buz kesildi. Nefesim daraldı. Kimdi bu? Nereden biliyordu?

Kalabalığın ortasında bile yapayalnız hissettim. Sanki gölgeler gündüzü de ele geçirmişti.

O an fark ettim: artık kaçış yoktu. Ne gece güvenliydi, ne gündüz. Ve ben, bilmediğim bir oyunun tam ortasındaydım.

--

More Chapters