Cherreads

Chapter 3 - küller arasında

Görev başlamadan önce sessizlik çökmüştü.

Dazai siyah paltosunun yakasını kaldırdı, bir köşeye yaslandı. Gözleri, karşısında ayakta dikilen adamın her hareketini izliyordu. Chuuya, eldivenlerini yavaşça takıyor, dudaklarının kenarında sabit bir öfke izlenimi taşıyordu. Her zamanki gibi düzgün, her zamanki gibi gergindi.

> "Hazırsan, yola çıkıyoruz."

Chuuya'nın sesi keskin, buzluydu.

Dazai başını hafifçe salladı.

"Seninle uzun süre sonra yeniden görevde olmak… nostaljik."

"Nostalji mi?"

Chuuya bir adım attı. Ayakkabısının sesi taş zeminde yankılandı.

"Sen benim hayatımı bir gecede terk ettin, Dazai. Nostalji dediğin şey, yalnız bırakılmanın ağırlığı mı?"

Dazai bir an durdu. Eski Dazai olsa cevap verirdi, alay ederdi belki. Ama şimdiki Dazai sadece gözlerini kaçırdı.

> "Öyle olmasaydı… belki sen çok daha fazla acı çekerdin."

Chuuya'nın elleri yumruk oldu.

> "Bunu benim adıma sen karar veremezsin."

---

🌃 Görev alanı – Yok edilmiş bir depo, saat 22:46

Yağmur hâlâ yağıyordu.

Gece, neonların titrek ışıklarında bile donuktu. Eski bir silah kaçakçılığı merkezine dönüştürülmüş bir depodaydılar. İkili, yıllar sonra ilk kez omuz omuza, aynı gölgelerde yürüyordu.

> "Hedef içeride," dedi Chuuya, kısa bir telsiz sinyalinden sonra.

Dazai hafifçe başını salladı, gözlerini deponun çatısındaki kırık camlara dikti.

"Yetenek kullanıcısı... adı Kamui. Uzun menzilli manipülasyon gücü var. Aklını karıştırabilir."

Chuuya alaycı bir kahkaha attı.

"Yani, senin gibi biri daha. Harika."

Dazai göz ucuyla ona baktı.

"Onunla aramdaki fark... benim hâlâ bazı şeyler için vicdanım var."

Bir an durdu, sonra ekledi.

> "Sana yaptığım şey dahil."

Chuuya, o anda sırtını dönmese gözlerinin dolduğunu Dazai fark edebilirdi. Ama adam hâlâ güçlü görünmek zorundaydı. Onun gururu, Dazai'nin pişmanlığından daha eskiydi.

---

🕯 FLASHBACK – Dazai'nın Ayrılmadan Önceki Son Kararı

> "Mori'nin yeni planlarını biliyorum. Seni kullanacak, Chuuya."

Dazai gece yarısı bir çatıya çıkmıştı, elinde tuttuğu dosyada Chuuya'nın adı geçiyordu.

"Corruption'ı senin kontrolünden çıkarmayı planlıyor... Seni bir silaha çevirecek."

Kendisiyle yüzleşiyordu o an. Ya yanında kalıp her şeyin ortağı olacaktı... ya da gidecekti.

"Seni kaybetmektense, beni terk ettiğini düşünmen daha güvenli olacak."

O gece, Chuuya'ya tek bir mektup bile bırakmadan gitti. Ve o mektubu asla yazmadı.

---

🔙 Şimdi...

Hedefle ilk temas anında işler karıştı.

Kamui, havadaki metal zerrelerini hareket ettirerek saldırıya geçti. Dazai atıldı, Chuuya'yı kolundan çekip yere yatırdı. Bir bıçak, Chuuya'nın omzunu sıyırarak geçti.

> "Dokunma bana!"

Chuuya bağırdı.

"Seni koruyorum, Chuuya!"

"Sen beni zaten terk ederek öldürdün, Dazai!"

Silahlar patladı, gökyüzü daha da karardı.

Ama en korkunç şey, fiziksel acı değildi—Chuuya'nın gözlerindeki kırgınlıktı. Dazai onu tutarken elleri titriyordu. Bu görev değil, bu an onların en zor savaşıydı.

More Chapters