Cherreads

Chapter 4 - Çatışma

Depo içi – saat 23:17

Metal parçaları havada dönüyordu. Kamui'nin yeteneği aktifti—etrafın her köşesinden gelen bıçak benzeri kırıklar, depoyu bir ölüm tuzağına çevirmişti. Dazai ve Chuuya arka arkaya, savaş pozisyonunda duruyorlardı.

> "O bizi tek tek ayırmaya çalışıyor," dedi Dazai, gözlerini kısarak.

Chuuya yanıt vermedi. Onun gözleri Dazai'ye çevrilmişti. Düşmanı izlemiyordu—şu anki düşmanı Dazai'ydi.

"Beni koruyorsun ha?" dedi boğuk bir sesle. "Yıllarca sırtımı sana dayadım… ve sen bir gecede arkama sapladın bıçağı."

Dazai, çaresizce başını salladı.

"Bunu bilmiyordun… o gece seni korumak için—"

"Kes sesini!!"

Chuuya Dazai'ye döndü ve onu göğsünden sertçe itti.

"Sen beni korumadın! Sen beni terk ettin. Hiçbir açıklama yapmadan, hiçbir sebep göstermeden!"

Dazai geri sendeledi, sırtı bir metal sütuna çarptı.

"Bana ölmeyi tercih edersin sandım, Chuuya. Ama Port Mafia seni bir silaha çevirecekti. Sen bunu göremedin."

---

💥 Kavga başlıyor

Chuuya bir adım attı. Yumruğu Dazai'nin yüzüne hızla indi. Dazai geri adım atmadı. Kan, dudağından akmaya başladı ama gözleri donuktu.

> "Savaşmak istiyorsan… yılların acısını benim yüzümde çıkarmak istiyorsan, Chuuya… vur."

"Seninle işim daha bitmedi!"

Chuuya ikinci kez saldırdı. Bu kez dizini Dazai'nin karnına geçirdi. Dazai'nin soluğu kesildi ama savunmadı kendini. Sanki bu dayağı hak ettiğini düşünüyordu.

> "Konuşmayı bırak da, neden gerçekten kaçtığını söyle Dazai! Bana olan hislerinden mi korktun? Yoksa beni kaybetmekten mi?"

Dazai ilk kez başını kaldırdı. Bakışları, Chuuya'nınkine kilitlendi.

> "Eğer kalırsaydım… Mori beni seni yok etmek için kullanacaktı."

"Sen benim tek zayıflığımdın. Ve bunu onlar da biliyordu."

Chuuya bir an durdu. Yumruğu havada kaldı. Göğsü sertçe inip kalkıyordu. Ellerinin titrediğini fark etti—öfkesinden mi, yoksa hayal kırıklığından mı, bilmiyordu.

> "O zaman neden bana söylemedin?"

Dazai gözlerini kapadı.

> "Çünkü beni affetmeni istemiyordum. Sadece yaşamanı…"

---

⚠️ Kamui'nin müdahalesi

Tam o anda bir gürültü oldu. Kamui yeniden saldırıya geçti. Metal parçaları etraflarında dönmeye başladı. Fısıltılar duyuldu—Kamui'nin yeteneği zihinsel etki de yaratıyordu.

Dazai birden dizlerinin üzerine çöktü. Yüzü kasılmıştı. Gözlerini yumdu ve alnından ter boşandı.

> "Ne oluyor—Dazai?!"

Chuuya hemen yanına çöktü ama Dazai onun bile farkında değildi.

"Beni... o gece bırakma… Chuuya…"

Dazai'nin dudaklarından dökülen kelimeler, geçmişte sıkışmış bir adamın son çırpınışlarıydı.

---

🔥 Chuuya'nın kararı

Kamui tam ikisinin üzerine bir demir bloğu fırlattı. Chuuya bir anlık tereddütten sonra kendini Dazai'nin üzerine attı. İkisi birlikte yere savruldular.

> "Aptal… hâlâ seni kurtarıyorum," diye fısıldadı Chuuya.

Gözlerinde yaş yoktu ama içi yanıyordu. Dazai'nin vücudu hâlâ zihinsel kargaşa içindeydi. Kamui, onun zihnine bir "kabus" enjekte etmişti. Ve Chuuya, onu o kabustan uyandırmak için tek yolu biliyordu.

---

💣 Bir sonraki adım: Corruption.

Chuuya içinden geçeni hissetti. Göğsündeki zincir sızlamaya başlamıştı.

Corruption.

Yine mi? Bu defa da o mu serbest kalmalıydı?

Ve bu kez Dazai'nin onu durduramayacağına dair korkunç bir ihtimal vardı.

More Chapters