Helikopter Washington'un sakin gece semalarında alçalırken, saat 22:35'i gösteriyordu. Şehrin ışıkları normal bir gece görüntüsü sunuyordu ama bu sükunet yanıltıcıydı. John pencereden aşağıyı izlerken içinde bir huzursuzluk vardı. Karakola indiklerinde etraftaki sessizlik onu daha da tedirgin etti. İçeri adım atar atmaz, aniden her yerden silahlı polisler belirdi. Onları düşman sanmışlardı.
JOHN
Sakin olun!CTC'den John Fugger!
Polis komiseri öne çıktı, yüzü stres ve uykusuzluktan yorgun düşmüştü.
KOMİSER
Özür dileriz.Son 48 saattir her an saldırı bekliyoruz. Neredeyse birbirimizi vuracaktık.
John hemen savunma düzeni aldı. Pencerelere ek barikatlar kuruldu, çatıya iki keskin nişancı yerleştirildi. Her köşe titizlikle güçlendirildi.
OHİO - AYNI ZAMAN
Anton ve 20 CTC ajanı, karanlık ormanda ilerliyordu. Yaralı polisleri kurtarmak için girdikleri bu ormanda, her ağacın ardında bir düşman vardı. Aniden yoğun bir ateş altında kaldılar. Anton öne atıldı.
ANTON
1. Takım sağ kanat! 2. Takım sol! Geri çekilmek yok!
Ormanda amansız bir çatışma başladı. Kurşunlar ağaç gövdelerini parçalarken, Anton yaralı polisleri güvenli bölgeye taşımak için adeta bir duvar oluşturdu.
LOS ANGELES
Kate, bir polis karakolunun içinde kapana kısılmıştı. Dışarıda en az otuz paralı asker vardı. Duvarlara çarpan kurşunlar, betondan parçalar koparıyordu. Kate el bombasını hazırladı.
KATE
İkinci kattakiler!Ateş desteği verin!
Ani bir patlamayla karakolun ön cephesi yıkıldı. Kate bu fırsatı değerlendirerek karşı saldırıya geçti.
WASHINGTON
John karakolun penceresinden dışarıyı izlerken, kızı Sarah'nın hayali gözlerinin önüne geldi. O masum gülüş... Tam o sırada, karakolun ön kapısına bir kamyon çarptı ve anında alevler içinde kaldı. Dev patlama camları parçaladı, içeridekileri sersemletti.
JOHN
Pusu!Herkes pozisyonunu korusun!
Dışarıdan yoğun bir ateş başladı. Mermiler barikatları delip geçiyordu. John timiyle birlikte amansız bir çatışmaya girdi. Saatler süren çatışmanın ardından, son paralı asker de etkisiz hale getirildi.
John yorgunluktan neredeyse ayakta duramaz haldeyken, uzaktaki bir binanın çatısında kırmızı gözler gördü. O andan itibaren her şey değişti. Deliye dönen John, hiç tereddüt etmeden binaya doğru koşmaya başladı. Artık peşinde olduğu tek bir şey vardı - intikam.