(Ateş'in Anlatımı)
Ben gölgelerin çocuğuydum. Onlarla büyüdüm, onlarla sustum, onlarla öldüm ve yeniden doğdum. Hiçbir zaman bir insanın kalbine sızmayı, nefesine dokunmayı, düşlerine karışmayı istememiştim. Çünkü bilirdim: Karanlık, dokunduğu her şeyi tüketirdi.
Ama Azra…
Onu gördüğüm ilk andan beri, karanlığımın bile tanımadığı bir şey fısıldıyordu içimde.
O gece onun penceresinin önünde beklerken, bana yaklaşışını gördüm. Ellerini perdeye uzattı, camın ardında nefesini hissettim. Bir adım daha atsa, gözlerimiz buluşacaktı. Ve işte o an biliyordum: Benim gölgelerim onun kalbine çoktan sızmıştı.
Kendi kendime mırıldandım:
"Beni çağırıyorsun. Hem korkuyorsun, hem de merak ediyorsun."
Bu çelişki, onu bana daha da yakınlaştırıyordu. Korku, en saf bağlardan biridir. İnsan korktuğuna bağlanır, korktuğunu unutamaz. Ve Azra'nın gözlerindeki o korku… benim zincirimdi. Ama zincirler bazen insanı hapsederken aynı anda bağlar.
Adımlarımı geri çekmiştim, evine girmemiştim. Çünkü bilirdim: Onu zorlasaydım, paramparça olurdu. Ama kendiliğinden, kendi iradesiyle bana yaklaşırsa… işte o zaman hiçbir güç bizi ayıramazdı.
Gölgeler etrafımda kıpır kıpır dolaşıyordu. Bana sabırsızlıkla fısıldıyorlardı:
"Al onu. Senin olsun. O zaten seni çağırdı."
Ama ben sustum. İçimdeki ses daha sertti:
"Eğer şimdi dokunursan, yanar. Eğer bekler, onun kalbinin kendi adımlarıyla sana gelmesine izin verirsen… o zaman sana ait olur."
Ve ilk kez, gölgelerime karşı koydum. İlk kez sabrı seçtim.
O sabah, uzaklardan onun penceresini izlerken, cama dokunduğunu gördüm. Elleri camda, başı yana eğilmişti. O an anladım: O beni hissetmişti. Benim nefesimi, varlığımı, karanlığımı… hepsini duyumsamıştı.
Gözlerimi kapadım. İçimde bir zafer duygusu vardı. Çünkü bu artık benim değil, onun seçimi olmuştu. O, beni istemeden de olsa çağırmıştı.
Benim gölgelerim artık onun kalbine sızıyordu. Yavaşça, sinsice, ama geri dönülmez şekilde.
Fısıldadım, sadece kendi kulaklarıma ulaşan bir sesle:
"Azra… sen artık benim karanlığımın içinde nefes alıyorsun. Ve bundan kaçamayacaksın."
Gökyüzüne baktım. Yıldızsız bir geceydi yine, ama bana fark etmezdi. Çünkü biliyordum:
Onun gözleri, benim tek yıldızım olacaktı.
---