Cherreads

Chapter 49 - DOKUNUŞUN İZİNDE

(Azra'nın Anlatımı)

Gözlerimi sabahın solgun ışığında açtığımda ilk hissettiğim şey, hâlâ elimde taşıdığım o ürpertici sıcaklıktı. Rüyamdan uyanalı saatler olmuştu, ama parmak uçlarım sanki birine dokunmuş gibi yanıyordu.

Bir süre öylece yatağın içinde oturdum. Oda sessizdi, dışarıdan kuş sesleri geliyordu. Her şey normal görünüyordu. Ama ben normal değildim. Kalbim hâlâ geceki gibi çarpıyor, zihnim hâlâ o gölgeli koridorda dolaşıyordu.

Ellerime baktım. Sanki görünmez bir iz kalmıştı. Bileklerimde hafif bir sızı hissettim, o kadar belirsizdi ki belki kendi hayal gücümün oyunu sandım. Ama içimden bir ses, bunun hayal olmadığını söylüyordu.

Aynanın karşısına geçtim. Kendime bakarken ürperdim. Gözlerim… farklıydı. Sanki daha derin, daha karanlık bir parıltı taşımaya başlamışlardı. Bu gözlerde kendi yansımamı değil, sanki onun bakışlarını gördüm.

Ellerimi yüzüme götürdüm, dudaklarım titredi. İçimden istemsiz bir fısıltı döküldü:

"Sen… buradaydın."

Rüya ile gerçek arasındaki çizgi artık silinmişti. Dün gece hissettiğim o el, bana gerçekten dokunmuştu. Bedenim hâlâ onun gölgesini taşıyordu.

Okula hazırlanırken bile aklım hep aynı noktadaydı. Derinlerde bir yerde bir şey değişmişti. Korkum hâlâ vardı, evet, ama artık yalnızca korku değildi. İçimde garip bir teslimiyet kıpırdanıyordu.

Yolda yürürken insanların arasında kaybolmaya çalıştım. Ama kalabalık bana güven vermedi. Çünkü artık biliyordum: Kalabalığın ortasında bile yalnız değilim. Gölgeler her yerdeydi. Ve o, gölgelerin içinden bana bakıyordu.

Ders sırasında elim defterin üzerinde titredi. Gözüm satırları görmüyordu. Sanki hâlâ rüyada gibiydim. Parmak uçlarım, dün geceye geri dönmek ister gibi havada asılı kalıyordu.

Bir ara dayanamayıp bileğime dokundum. Gözlerimi kapadığımda o anı tekrar hissettim: Uzanan el… gölgelerden gelen o sıcaklık… Ve ben, titreyerek de olsa ona yaklaşmıştım.

İçimden geçen düşünce beni hem korkuttu hem de kendime itiraf etmekten kaçamadım:

"Ben… o eli tutmak istiyorum."

O an, kalbim sanki zincirlerini kırdı. Ne kadar kaçarsam kaçayım, onun bana bıraktığı izden kurtulamayacağımı anladım.

---

More Chapters