Cherreads

zamansız davet

Elizan_ünal
7
chs / week
The average realized release rate over the past 30 days is 7 chs / week.
--
NOT RATINGS
87
Views
VIEW MORE

Chapter 1 - OBADAKİ YABANCI

Güneş Toros dağlarının ardından yavaşça yükselirken , Tatar obasında hayat çoktan başlamıştı. çadırların arasında tüten dumanlar , yeni pişen ekmeklerin kokusunu yavaşça rüzgara karıştırıyordu, Ezan sesiyle uyanan oba halkı kılınan namazdan sonra işlerine koyuluyordu.

Tatar obasının beyi sancar bey, otağın önünde bir sedire oturmuş düşüncelere dalmıştı. yanında oturan zarif ve vakur bakışlı hatunu gonca hatun ise çocuklarını uzaktan izliyordu.

Çocuk dediysek... Biri artık çocukluktan çıkmanın peşindeydi.

Turgut henüz 12 yaşında olmasına rağmen ok atmayı , kılıç kullanmayı ve ata binmeyi öğrenmek için sabahtan akşama kadar bıkmadan usanmadan talim yapıyordu. Bir gün babası gibi yiğit bir bey olmanın hayaliyle her yeni günde kendisini biraz daha zorluyordu. . o sabahta güne kılıç talimi ile başlamıştı.

ve kardeşi Dilruba ;

o, Tatar obasının en küçük ama belkide en dikkat çeken yüzü .

6 yaşında , kızıl saçlarıyla Rüzgarda savrulan bir kıvılcım gibi . Ne fazla konuşur ne de fazla susardı. Masmavi gözleri bazen anlamsızca uzaklara dalar .

Bu küçük yaşından beklenmeyecek bir derinlik vardır yüzünde . Bazen çiçekleri dinler gibi durur , bazende toprağı anlamaya çalışır gibi yere eğilir . Kimse onun ne düşündüğünü tam olarak bilemez .

Bazen ağabeyi Turgut ile didişmeleri , oba halkını gülümseten küçük gösterileridir adeta..

....

Yine güneşin tam tepede olduğu sırada yemek vaktinin geldiğini anlayan Turgut talimi bırakıp kardeşi Dilruba ile birlikte otağa gider . gelen nefis yemek kokularıyla kendinden geçen Turgut Adeta günlerdir düşman tarafından esir düşmüşte hiç yemek yememiş gibi iştahlı bir şekide Atası Sancar beyin yanında oturur.

" Hele diyesin bakalım yiğidim ahval nasıldır ? "

Sancar beyin sorusundan sonra hafif kendini geri atıp gururlu bir bakışla Atasına dönen Turgut ;

" Elhamdulillah ahval pek iyidir babam obadaki diğer balaların hepsini yenerim . kimse benim karşımda duramaz gayrı . "

" Bundan ne şüphe yiğidim lakin ben ondan bahsetmem . Şu atı alıştırıp binebildinmi sırtına onu de hele sen ? "

" ben o atı istemem , hem o Bacımdan daha inatçıdır . Bir türlü almaz beni sırtına . "

Bu söz üzerine öne atılan Dilruba ;

" Daha ata binmeyi bilmezsin birde bana inatçı dersin . sensin inatçı . "

Turgut tam söze girecekken araya giren Gonca hatun ;

" Hah gene başladı bizim yaramazlar ." dedikten sonra ortama hafif bir tebessüm dağıldı.

Yemek duası ve ardından Sancar beyin ekmeği ikiye bölerek dağıtmasıyla başlayan yemeten sonra . herkes kendi işine dağıldı .

Sancar bey alpleri ile otağda yeni kurulacak uç pazarın gözlemlemesini yaparken Gonca hatun ise çoktan kilimhaneye gitmiş ve oradaki hatunlarla işe koyulmuştu.

Turgut ise bacısı Dilruba'nın sözlerini kendisine yedirememiş ve bunun üzerine "bugün o ata binecem ve bacım bakalım o zaman ne diyecek " diye söylenip çoktan kapkara atın önünde durmuştu.

"bana bak karayel bugünde beni sırtına almazsan seni keserim bilesin . "

Bu sözlerin üzerine tam binmek için kendini hazırlayan Turgut daha pozisyonunu almadan at kendini geri çekmişti . tam gene söylenecekken arkasında duyduğu sese yöneldi.

"At dediğin demir değildir evlat , kalbi vardır. zorla değil sevgiyle yönetirsin onu."

Kim olduğunu bilmediği adamın yavaş yavaş ata doğru giden adımlarını seyretti sadece . atın gözlerine baktı sonrada yavaşça elini uzattı ;

" Bir ata binmeden ,onun güvenini kazanacaksın , evvela sol tarafına kalbinin attığı tarafa geçeceksin sessizce durup nefesini onunla eşleyeceksin .sonrada kulağına sadece bir kelime fısılda "kardeşlik"çünkü iyi bir at sahibini dost sayar yük değil."

Turgut yabancının sözlerini bir bir yerine getirdi . ne zamandan beridir kendisine yaklaştırmayan at bu hareketlerden sonra adeta kırk yıllık dostuymuş gibi kabul etti Turgutu sırtına .

Daha neye şaşıracağını bilmeden sevinçle atın üstünde denge kurmaya çalışıyordu .

" sende kimsin alp de hele hiç görmedim seni buralarda belli bu obadan değilsin ?"

"Doğrudur bu obadan değilim ben . uzak diyarlardan geldim bu obaya , sancar bey ile görüşmem gerekir de hele yiğidim nerde bulurum bu sancar beyi?"

" Ne edeceksin sen babamı ?"

" demek sen sancar beyin oğlusun . konuşmam lazımdır evlat de hele nerde bulurum sancar beyi ?"

" babam otağdadır gelesin benle." diyip attan kendisini dengesiz bir şekide attı bunu üzerine yere kapaklanan Turgutu gülerek ayağa kaldıran yabancı ;

"sen imdi binmesini öğren inmesinide zamanla düşe kalka öğrenirsin . ee atını dizginleyemezsen yol alamazsın."

"Doğru dersin alp. Eyvallah."

....

"Destur varmıdır beyim ?"

" gelesin hele evlat "

Sancar bey oğlu ile birlikte otağa giren alpi iyice süzüp kendi obasından olmadığına kanaat getirdikten sonra ;

"kimdir bu evlat diyesin hele?"

"Bende bilmezim baba talimhanede karşıma çıktı seninle konuşmak ister."

" De hele bey kimsin kimlerdensin ?"

" Adım Doğandır beyim , göçebeyim. At üstünde büyüdüm , kılıçla beslendim ve bir çok obada Davası hak olan nice beyle cenge girdim imdi de müsadenle senin bir alpin olup hizmetine girmek isterim beyim."

Sancar bey karşısındaki Alpe kısık gözle bakıp;

"Nereden gelip nereye gidersin onu da de hele? . Göçebelik zordur lakin güvensizlikte kolay yayılır ."

Doğan alp kafasını kaldırmadan adeta karşısındaki beye saygı duyarcasına söze girdi.

" Haklısın beyim . En son Karaca obasındaydım oradaki obanın beyi Batı sınırlarına gittiği için oba dağıldı.size ulaşmadan evvel dağ yolunda bir kervana eşlik ettim orada Tatar obasının namını sancar beyiminde adaletini işittim ondan buradayım beyim."

" Kimin kimsen yok mudur senin ?"

"Kınımdaki kılıç ve hançerden başka birşeyim yoktur beyim kimim kimsemde yoktur sadece yolum vardır."