---
KAN VE AY IŞIĞI — Bölüm 1: Karanlığın Doğumu
Yıl 1783.
Ay, siyah gökyüzünü bembeyaz bir hançer gibi delip geçiyordu. Rüzgâr, ağaçların dallarında ölmemiş dualar gibi uğulduyordu. Ormanın derinliklerinde bir malikâne yükseliyordu: Grimthorne Evi. Evin içinde yankılanan tek ses, ince ve düzensiz bir nefesti — bir çocuğun nefesi.
Mizan, tam 15 yaşındaydı. Görünüşte sıradan bir gençti: solgun ten, simsiyah gözler ve daima uykusuz gibi duran gözaltları. Ama onun damarlarında sıradan bir kan akmıyordu. O, Grimthorne ailesinin en genç vampiriydi.
Mizan doğduğunda, annesi hâlâ insandı. Babası ise yüzyıllardır karanlıkta yaşayan eski bir vampirdi. Mizan'a dokunan ilk şey, annenin sıcak kolları değil; ay ışığı ve kana bulanmış bir gece olmuştu. Doğar doğmaz bir lanet gibi karanlık onun tenine yapıştı.
Ama Mizan, diğer vampirlerden farklıydı. O, insan yanını hiç kaybetmemişti.
Onun kalbi hâlâ rüya görüyordu. Bazen gece herkes uyurken çatıya çıkar, yıldızlara bakar ve bir soru sorardı kendi kendine:
"Ben hangisiyim? İnsan mı? Canavar mı?"
Bir gün, ormanın derinliklerinden gelen bir kız çığlığı onun kaderini değiştirecekti…
---