Apışka'nın havalı girişi ve sesiyle Apelda, Apelda'nın babası ve Vezir'in askerleri rahat bir nefes verirler.
Apelda'nın babası: Apışka, hoş geldin. Tüm eşyalar hazır mı?
Apışka başını sallar ve gülümseyerek konuşur.
Apışka: Evet, tüm istedikleriniz hazır ve arabanın arkasında duruyorlar.
Apışka'nın sözlerini duyan askerler, arabanın arkasına gidip baktıklarında istedikleri tüm silah ve teçhizatların orada olduğunu anlarlar.
Asker 1: Güzel. Şimdi saraya gitme zamanı geldi. Hepiniz eşyaları bizimle beraber getireceksiniz.
Apışka: Ne? Neden hepimiz?
Asker: Arabaların sahipleri sizlersiniz. Bizimle gelmezseniz bile o arabaları geri getirmeyiz.
Apelda'nın babası: Tamam, sizinle geleceğiz.
Apışka: Peki...
Apışka, Apelda'nın babası ve Apelda biraz şaşkın olsalar da sonunda iç çekip at arabalarına askerlerle beraber binip saraya doğru gitmeye başlarlar. Apışka, Apelda ve Apelda'nın babası, üçü aynı at arabasında otururlar.
Apelda: Gitmemiz doğru geliyor mu? Muhafızlar bizi içeri alır mı?
Apışka iç çeker ve devam eder.
Apışka: Yanımızda Vezir'in askerleri var. Ayrıca düğün için lazım olan malzemeler de bizden geliyor. Elbette içeri alacaklardır.
Apelda'nın babası: Apışka haklı. Biz zaten oraya eşyaları getiren ve satan kişileriz. Krallığa karşı bir suçumuz yok.
Apışka: Zaten askerler bizi beraberlerinde içeri alırlar. Almasalar bile arabaları veririz, geri döneriz.
Apelda: Şükür...
Apelda, biraz rahatlayabilmiş şekilde nefes verir. Yol boyunca Apışka ara sıra Apelda'ya bakar. Garip şekilde, Apelda'nın da eskisi kadar katı ve utangaç olmak yerine biraz daha rahat durduğunu fark eder. Apelda da yol boyunca ona bakışlar atıyordur.